Bazen duygular birikir. Söyleyemediklerin, bastırdıkların, kimseye anlatmadıkların. Bir gün, hiçbir neden yokken, hepsi birden dışarı taşar. Bu test, o an geldiğinde kendini daha iyi anlayabilmen için var.
Depresyon testi, düşünce ve duygularını anlamana nasıl yardımcı olabilir?
⏵ İÇİNDE BİRİKENLER
Bazen içindeki duygular birikir, ağırlaşır. Onları bastırırsın, çünkü zamanı değil dersin, çünkü kimse anlamaz sanırsın.
“Güçlü olmalıyım” diye kendine fısıldarsın.
Ama bir noktadan sonra o güç seni taşımak yerine sen o gücü taşımaya başlarsın.
Çocukken bile böyle öğretilmedi mi?
“Ağlama.”
“Abartma.”
“Geçer.”
Ama hiçbir duygu gerçekten “geçmez”.
Sadece yer değiştirir.
Kalbinin en sessiz köşesine çekilir.
Orada nefes alır, orada büyür.
Bir noktadan sonra, dışarıdan sakin görünen o kişi — sen —
içinde hiç kimsenin bilmediği bir fırtınayla yaşarsın.
Kimse fark etmez.
Çünkü sen ustaca saklamayı öğrenmişsindir.
Ama sakladığın şey yok olmaz.
Bekler.
⏵ SUSKUN FIRTINA
O fırtına hemen patlamaz.
Belki aylarca, belki yıllarca sessiz kalır.
Sonra bir şey olur:
• Bir gün yolda yürürken gördüğün bir yüz
• Çocukluğundan gelen bir koku
• Hiç beklemediğin bir cümle
• Belki sadece bir şarkı
Ve içindeki ağırlık ansızın hareket eder.
Bir anda boğazın düğümlenir.
Nefesin daralır.
Kalbin ağırlaşır.
“Bu neden şimdi oldu?” diye sorarsın.
Ama cevabı aslında bellidir:
Bastırdığın şey, geri gelmiştir.
⏵ YORGUNLUĞUN ADI VARDIR
Gülümsemek zor gelir artık.
İçten değil — alışkanlıktan yapılan bir gülümsemedir o.
Sabah uyanmak ağırdır.
Gözlerini açarsın, ama bedenin kalkmak istemez.
Sanki ruhun yatağın çarşaflarına yapışmıştır.
“Yorgunum.” dersin.
Ama bu öyle bir yorgunluk değildir.
Bu, bedenin değil — ruhun yorgunluğudur.
Ve ruh yoruldu mu, hiçbir uyku yetmez.
⏵ BİR DURAK: KENDİNİ DİNLEMEK
İşte burada depresyon testi bir çözüm değil —
ama bir durak olabilir.
Hayatın akışı çok hızlı.
Bazen durmayı bile unutuyoruz.
Bu test, sana “Dur.” diyor.
“Bir dakika. Kendine bak. İçeride ne oluyor?”
Sorular basit görünür.
Ama her biri senin iç dünyana bir kapı açar.
• “Son zamanlarda kendini nasıl hissediyorsun?”
• “Eskiden mutlu olduğun şeyler şimdi ne ifade ediyor?”
• “Yalnız hissettiğinde ne yapıyorsun?”
Bunlar sıradan sorular değil.
Bunlar, ruhunun sesini duymayı hatırlatan sorular.
Ve cevapların hiçbiri yanlış değil.
⏵ KENDİNE DOĞRU BİR ADIM
Belki testin sonunda büyük bir değişim olmayacak.
Belki sihirli bir çözüm gelmeyecek.
Ama fark edeceksin.
İçinde neler olduğunu.
Neyi taşıdığını.
Ne kadar yorulduğunu.
Bazen sadece şunu diyebilmek bile bir başlangıçtır:
“Evet, ben böyle hissediyorum.”
Çünkü gerçek değişim kabul etmekle başlar.
⏵ KABUL ETMEK = GÜÇSÜZLÜK DEĞİL
Toplum bize böyle öğretmedi.
“Güçlü ol.”
“Dik dur.”
“Duygularını belli etme.”
Ama duygularını saklamak güç değil —
kaçıştır.
Gerçek güç:
Hissettiğini kabul etmek.
Kendini anlamak.
Kendine bir şans vermek.
Her bastırdığın duygu bir şekilde geri döner:
• Uykusuz geceler
• Sebepsiz ağlama isteği
• İçten gelen kırılganlık
• Kendini açıklayamadığın bir boşluk hissi
Bunların hepsi, içinde bir şeylerin görülmek istediğinin işaretidir.
⏵ AYNAYA DEĞİL, İÇ SESE BAKMAK
Depresyon testi, aynaya bakmak gibi değildir.
Ayna sadece yüzünü gösterir.
Bu test ise iç sesini dinletir.
“Ben gerçekten nasılım?” diye sormak cesaret ister.
Çünkü bazen cevap acıtır.
Ama yine de gerçektir.
Ve gerçek, her zaman iyileşmenin başlangıcıdır.
⏵ YALNIZ DEĞİLSİN
Bazen duyguların seni tamamen ele geçiriyor gibi hissedersin.
Sanki dünya çok sessiz, sen çok yorgunsundur.
Ama bil:
Yalnız değilsin.
Herkesin içinde görünmeyen bir savaş vardır.
Şu an bunları okuyan senin bile…
Sadece hissetmen bile yeter.
⏵ GERÇEK GÜÇ
Bazen güçlü olmak, hiçbir şey hissetmemek değildir.
Her şeyi hissedip yine de devam edebilmektir.
Ve sen —
tam da bunu yapıyorsun.
⏵ İÇİNDEKİ SESSİZ SOHBETLER
Bazen insanın kendisiyle konuşması bile zor gelir.
Çünkü iç sesin sana söylemek istediği şeyler bazen duyması en zor olanlardır.
“Ben yoruldum.”
“Ben artık böyle hissetmek istemiyorum.”
“Bir şey değişmeli.”
Ama sonra, otomatik bir cevap yükselir içeriden:
“Dayan.”
“Geçer.”
“Bunu söylemek zayıflık.”
Ve işte tam burada iç savaş başlar.
Bir tarafın dinlenmek ister — diğer tarafın izin vermez.
Bir yanın ağlamak ister — diğer yanın ağlamayı yasaklar.
Bir tarafın bırakmak ister — diğer tarafın bırakmayı korku sanır.
Bütün bunların ortasında sen kalırsın.
Sanki aynı anda hem “çok” hissediyorsun, hem de “hiç”.
Ve o anlarda, insan kendisini çözülmüş, belirsiz, tanımsız hisseder.
Ama bu belirsizlik bile — gerçek bir histir.
O his bile görülmeyi hak eder.
⏵ DUYGULARIN DİLİ
Duygular bazen konuşmaz.
Cümlelere dönüşmez.
Sözcüklerle ifade edilmez.
Bazen sadece:
• Boğazdaki bir düğüm
• Göğüste bir ağırlık
• İçte açıklanamayan bir sebepsizlik
• Birdenbire gelen bir hüzün
• Nedensiz görünen bir öfke
Duygular kelime istemez — yer ister.
Kabul ister.
Var olabilmek ister.
Ama biz çoğu zaman, hissetmenin kendisini bile suç sayarız.
“Niye böyle oldum?”
“Bende ne yanlış?”
“Ben neden böyle hissediyorum?”
Belki de hiçbir şey yanlış değildir.
Belki de hissettiğin şey, yıllardır içinden taşımaya çalıştığın yükün doğal sesidir.
Çünkü insan, sessizlikte bile konuşur.
⏵ GÜLÜMSEMEK BİR MASKE OLABİLİR
Bazen en çok gülen kişi en yorgunudur.
Bazen herkesin dayanak gördüğü kişi, içten içe en kırılgan olanıdır.
Çünkü güçlü görünenler çoğu zaman kimseyi üzmemek için kendi acısını saklar.
Gülümser.
Devam eder.
Destek olur.
Dinler.
Taşır.
Yüklenir.
Ama kim onun yükünü taşır?
Bu soru çoğu zaman cevapsız kalır.
Çünkü güçlü görünenlerin gücünü kimse sorgulamaz.
Fakat hiçbir insan sonsuz dayanıklılıkla yaratılmadı.
Herkesin taşıyabileceği kadar vardır.
Kalbin bile.
Ve o sınır sessizce, fark ettirmeden yaklaşır.
⏵ “İYİYİM” DEMEK BİR SAVUNMA
“İyiyim.”
Her şey yolunda.
Ben hallederim.
Merak etme.
Bu cümleleri ne kadar sık kuruyorsun?
Ve kaç tanesi gerçekten doğru?
Bazen “iyiyim” demek, aslında “Konuşacak gücüm yok.” demektir.
Bazen “iyiyim”, “Nereden başlayacağımı bilmiyorum.” demektir.
Bazen “iyiyim”, “Evet, canım yanıyor ama anlatacak yer yok.” demektir.
Ve işte bu yüzden, duyguların görünmez olur.
Ama görünmemek, yok olmak değildir.
İçerde kalmaya devam eder.
Ve içerde kalan her şey bir gün kendini hatırlatır.
⏵ KENDİNİ ANLAMAK BAZEN EN ZOR ADIMDIR
Depresyon testi sana şunu sorar aslında:
“Sen ne hissediyorsun?”
Bu soru basit görünür ama cevap vermek zordur.
Çünkü bazen insan kendi duygusunu bile tanıyamaz.
Alışmışsındır.
Yıllardır aynı duygularla yaşamaya.
Aynı boşlukla uyanmaya.
Aynı sessizlikle uyumaya.
Ve bir süre sonra o his, senin “normalin” olur.
Ama normal olan acı değildir.
Normal olan kendinden kopuk yaşamak değildir.
Normal olan duygularını susturmak değildir.
Normal olan:
Hissetmek.
Ve test bunu fark ettirir.
“Bir şeyler değişmeli.” diye fısıldayan o iç sesi yeniden duyurur.
⏵ YALNIZLIK DEĞİL, GÖRÜLMEMEK YORATIR
İnsan bazen kalabalıkta bile yalnız hisseder.
Çünkü yalnızlık insanın çevresinde değil — içinde oluşur.
Gerçek yalnızlık:
• Kimsenin seni anlamadığını düşünmek
• Hislerini paylaştığında garip karşılanacağını sanmak
• Duygularının fazla ya da yanlış olduğunu düşünmek
• “Kimse bilmese de ben taşıyabilirim.” diye kendini kandırmak
Ama insan görülmek ister.
Gerçekten.
Derinden.
Anlaşılmadan bile.
Birinin şunu demesi bile yeter:
“Evet, seni anlıyorum.”
“Bu his gerçek.”
“Yalnız değilsin.”
Ve işte bu cümlenin değerini, yıllarca içini saklayan biri çok iyi bilir.
⏵ DEĞİŞİM KÜÇÜK BAŞLAR
Kimse bir gecede iyileşmez.
Bu bir yarış değil.
Bu bir bitiş çizgisi değil.
İyileşmek çoğu zaman şununla başlar:
• Kendini dinlemek
• Hislerini kabul etmek
• Bir test çözmek
• Bir duyguyu adlandırmak
• “Ben böyle hissediyorum.” diyebilmek
Ve bu adım küçük görünse de, aslında en büyüğüdür.
Çünkü kendini fark eden biri, artık eskisi gibi değildir.
⏵ SENİN HİKAYEN HÂLÂ DEVAM EDİYOR
Ve belki şimdi okuduğun bu satırlar, içinde bir yerleri hafifçe hareket ettirdi.
Belki ismini koyamadığın bir his biraz şekil aldı.
Belki sadece gözlerin bir anlığına doldu.
Bu bile — bir adımdır.
Bu bile — bir değişimdir.
Bu bile — senin kendine yaklaştığın andır.
Çünkü kalbin hâlâ konuşuyor.
Hâlâ anlatacak şeyleri var.
Hâlâ hissetmekten vazgeçmemiş.
Ve bu — çok değerli.